Avrupa'nın Bürokrasi Başkenti Brüksel

Belçika’nın başkenti olan şehir aynı zamanda Avrupa Parlamentosu, AB Bakanlar Konseyi ve AB Komisyonu’na ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin kuruluşu ile ilgili bilinen en eski tarihli bilgi 12. yüzyılda şehrin etrafında örülen sur duvarlarının varlığıdır. 14. yüzyıla gelindiğinde artan nüfus sebebiyle şehir genişletilmiş ve yeni sur duvarları inşa edilmiştir. Bugün şehirde hala 14. yüzyıl sur kalıntılarını görmek mümkündür. Ticaretle geçimini sağlayan şehir, mimari ve kültürel anlamda yükselişini 14. yüzyılda kente tanınan ayrıcalık sayesinde yaşamaya başladı. 15. yüzyıldan itibaren de şehrin bilinen görüntüsü ortaya çıkmaya başlar. 1830’da Belçika’nın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte şehrin modern tarihi başlamış sayılmaktadır.

Görülmesi Gereken Yerler

Aziz Micheal ve Aziz Gudula Katedrali

8. yüzyılda Aziz Micheal’e adanan bir şapel olarak inşa edilen yapıya 11. yüzyılda Aziz Gudula’nın kutsal emanetleri getirilerek kilise inşa ettirilmiş ve o tarihten itibaren Aziz Micheal ve Aziz Gudula Katedrali ismiyle anılmıştır. 13. yüzyılda yapılan yenileme çalışmasının ardından yapıdaki Gotik bütünlük bozulmuş, üslubun kendi içinde farklılaşmasına neden olmuştur. Katedralin en çok dikkat çeken kısmı ise Hendrik Frans Verbruggen tarafından yapılan ahşap minberdir. Katedralde kraliyet ailesinin düğün ve merasim törenleri gerçekleşir. Yapının içinde küçük bir müze bölümü de vardır. Bu müzede katedrale ait değerli parçalar sergilenir.

Grand Place

Etrafını tarihi binaların çevirdiği, Avrupa’nın en güzel kent meydanlarından biri olan Grand Place barındırdığı farklı mimari üsluptaki eserler sebebiyle UNESCO Dünya Kült Mirası Listesi’ne alınmış bir meydandır. Restoranlar, barlar, alışveriş yapabileceğiniz mağazalar da bulunan meydan oldukça renkli bir lokasyon. Meydanda her iki yılda bir Ağustos ayında çiçek halı festivali düzenleniyor. Bu yaz festivali haricinde meydan birçok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor.

Basilica of the Sacred Heart

1905’te, Belçika’nın bağımsızlığının 75. yıldönümü anısına Kral II. Leopold’un temel taşını koyduğu yapı, araya II. Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkım girdiği için ancak 1969’da tamamlanabilmiştir. Üslup açısından Bizans mimarisinin örnek alındığı yapı ikiz çan kuleleri ve zümrüt yeşili kubbesiyle Brüksel’in en dikkat çekici yapılarından.

Hotel de Ville

Grand Place etrafındaki en görkemli yapılardan biri olan Brüksel Belediye Binası 96 metre yüksekliğindeki çan kulesiyle oldukça ihtişamlı bir yapıdır. 1402-1420 arasında önce Jacop Van Thienen tarafından batı kanadı tasarlanmış ve kullanıma açılmış daha sonra Guillaume de Voghel’in tasarladığı batı kanadı eklenmiştir. Bugün komün meclisi olarak kullanılan yapı bazen kraliyet ailesinin özel günlerde yaptığı kutlamalara da ev sahipliği yapıyor.

Manneken Pis

Şehrin en popüler eserlerinden biri olan İşeyen Çocuk Heykeli defalarca çalınmış olmasına rağmen, bulunup tekrar yerine dikilen ilginç bir eser. 1618’de dikilen heykelin boyutu 61 cm. Normalde su akıtılan çeşmesinden bazı kutlama günlerinde bira akıtılıyor ve onun için tasarlanmış kıyafetlerinden biri giydiriliyor. Heykel Grand Place’de bulunuyor.

Royal Museum of Fine Arts of Belgium

Kraliyet emriyle 1845 yılında kurulmuş müzede ağırlıklı olarak 15. yüzyıldan bu yana Belçikalı sanatçıların verdiği eserler sergileniyor. Ana sergi binası kent merkezinde bulunan müze, 6 farklı bölümden oluşuyor. Musee Magritte, Musee Fin-de-Siecle, Musee Old Masters ve Musee Modern ana binada faaliyet gösterirken, Musee Meunier ve Musee Wiertz kentin farklı noktalarında yer alıyor.

Mont des Arts

Kral II. Leopold’un fikri olarak Kraliyet Sarayı ile Grand Place arasında kalan arsanın görsel anlamda güzelleştirilmesi için Mimar Pierre Vacherot tarafından tasarlanmıştır. EXPO 1910 için geçici olarak kurulan bahçe halk tarafından sevilince kalıcı hale getirilmiş. Etrafında Belçika Kraliyet Kütüphanesi ve Kongre sarayı da bulunan bahçe, kentteki ideal dinlenme alanlarından biri.

Cinquantenaire Parkı

1880 yılında Belçika’nın bağımsızlığının 50. yılı şerefine yapılan park 30 hektarlık bir alana yayılıyor. Güney kısmını bir zafer takının süslediği park bünyesinde Kraliyet Silah ve Askeri Tarih, Autoworld, Kraliyet Güzel Sanatlar isimli üç müzeyi ve Müslüman halkın dini görevlerini yapmalarına olanak veren bir camiyi barındırıyor. İçinde gölet ve bahçelerin bulunduğu alan piknik ve spor yapmak için yerli halkın tercih ettiği bir dinlenme alanı.

Kraliyet Silah ve Askeri Tarih Müzesi

EXPO 1910 için hazırlanan bir koleksiyonun aldığı beğeniden sonra 1923’te kurulan, ordu mensubu bir askerin topladığı 900 parçadan oluşan ve çoğu Alman malı olan teçhizatların sergilendiği müzedir. Tank, silah, zırh, donanma ve havacılık araç gereçleri sergilenmektedir.

Brüksel Kraliyet Sarayı

Bugün kraliyet ailesinin verdiği davetler ve kutlamalar için kullanılan binanın yapımı 1782’te başlamış ve 20. yüzyılın başına kadar devam etmiştir.

Müzik Enstrümanları Müzesi

Kral II. Leopold’a, Hintli müzikolog Rajah Sourindro tarafından hediye edilen koleksiyonun ve Belçikalı müzikolog Francois-Joseph Fetis’in 1872’de hükümet tarafından satın alınan koleksiyonunun sergilendiği müze, eskiden Old England alışveriş merkezine ait olan binada bulunmaktadır. Dünyadaki en geniş müzik aletleri koleksiyonlarından birini barındıran müze farklı ulusların da eserlerini sergilemektedir.

Çikolata Müzesi

1998 yılında kurulan Çikolata Müzesi’nde ünlü Belçika çikolatalarının yapım öyküsünü öğrenebilirsiniz. İlk katı tamamen kakaoya ayrılan müzenin ikinci katı 1500’lerden bugüne çikolata serüvenini anlatıyor.

Borsa Binası

13. yüzyıldan kalan bir tapınağın üzerine inşa edilen Yunan üslubundaki binanın tasarımı Leon Suys’a, dış cephesinin tasarımı ise Rodin’e ait. Günümüzde Avrupa Borsalar Birliği tarafından kullanılan yapı 1873’te inşa edilmiştir. Kendi amacı haricinde yılın belli dönemlerinde geçici sanat sergilerine de ev sahipliği yapmaktadır.

Notre Dame du Sablon Kilisesi

15. yüzyıldan kalma bu olağanüstü kilise, farklı mimari tarzları buluşturan yapılara örnek gösterilebilir. Büyük bir kısmı Gotik tarzda inşa edilmiş olsa da, tasarımında barok izler de görülmektedir. Hava güneşli olduğunda dış cephesi göz kamaştırır. Kiliseye giriş ücretsizdir.

Belçika Mutfağı

Belçika yemek kültürü Alman ve Fransız mutfağından esinlenir ve hatta bu iki kültürü birleştirerek kullanır. Balık, peynir, waffle, çikolata, patates ve hamur işlerini sıklıkla tüketen Belçika’nın geleneksel yemekleri az sayıdadır. Eels, Stoemp, Speculoos, Waterzooi, Paling in’t Groen adında farklı lezzetleri vardır. Brüksel’de farklı lezzetler denemek isterseniz bu yemeklerden birini tercih edebilirsiniz. Yemekleri haricinde çok çeşitli peynir kültürüyle peynir severler için harika bir lokasyon olacaktır!

Ulaşım ve Konaklama

Brüksel’de iki havaalanı bulunmaktadır. Biri şehir merkezine 11 km, diğeri de 44 km mesafededir. İstanbul ve Antalya’dan Brüksel’e aktarmasız “uçuş”lar düzenlenmektedir. Ayrıca Türkiye’deki her havaalanından Brüksel’e bir aktarma yaparak gidilebiliyor. “türk hava yolları” ve Brüksel’ uçuşu olan diğer tüm “uçak firmaları”nın “en uygun uçak bileti fiyatları”na gidiyorum.com’dan ulaşabilirsiniz. Konaklama yapmayı düşündüğünüz tüm otel ve hostellerin günlük oda fiyatlarını ve sundukları hizmet detaylarını gidiyorum.com’da karşılaştırabilir, seyahatinizden önce erken rezervasyon fırsatlarından faydalanabilirsiniz. - Çikolata, Grand Place, II. Leopod, Avrupa Birliği, Belçika’nın bağımsızlığı, Heykel, EXPO 1910, Kraliyet, Peynir, Musee