Rodos, Oniki Adaların en büyüğü ve tarihsel olarak en önemlisidir. Yunanistan’ın en doğusunda yer alan ada plajlarla, ormanlık vadilerle ve tarihle doludur. Rodos şehri Yunanistan'ın Dodekanisa idari bölgesinin ve Sömbeki, Herke, İleki ve Meis adalarını da içeren Rodos ilinin merkezidir. Kültürel bir yolculuğa çıkmak, eğlenceli gece hayatını yaşamak, berrak sularda dalış yapmak isterseniz Bizans İmparatorluğu’nun eski zamanlarına uzanan Arnavut kaldırımlı labirent sokaklara sahip Rodos’u mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Lindos Akropolisi Çok iyi korunmuş Akropolis'e ulaşmak için dikey bir patikadan geçip Lindos'un üstündeki 116m yüksekliğindeki kayayı tırmanıyorsunuz. Buraya yürüyerek ya da eşeklerle gelebilirsiniz. Athena Lindia Tapınağı’nın da yer aldığı bu köy antik kültürel mirasın yanı sıra en güzel deniz manzarasına sahip yerlerden birisi. Akrapolün altındaki beyaz evler köyü kendi karakteristik yapısını oluşturuyor. İnşa edildiği tarih kapılarına işlenmiş olan tarihi konaklar da turistlerin dikkatini çeken yapılardan. Buraya gelirken tepede gölgelik bir yer olmadığını hesaba katıp şapka ve suyunuzu yanınıza almayı unutmayın.
Bugüne kadar Dodekanisa’daki en iyi müze olarak kabul edilen arkeoloji müzesi, 15. yüzyılın eski Şövalyeleri Hastanesi ana binasında yer alıyor. Rodos’un çeşitli yerlerinden çıkarılmış arkeolojik buluntular sergilendiği müzenin inşaatı, parası ataları Flouvianos’tan kalmış olan Büyük Usta de Lastic tarafından 1489’da başlamış, ancak 49 yıl sonra Usta D’Aubusson tarafından tamamlanmış. Gotik stilde yapılan müzede, Antik çağdan Roma dönemine kadar olan Rodos heykellerinin örnekleri sergileniyor. Müzenin bahçesinde, Zafer heykeli ve Helenistik dönem oymalı kolonlar yer alıyor.
Şövalyeler Sokağı (Ippoton), 14. yüzyıldan itibaren Rodos'u yöneten Şövalyeler Hastanesi'ne ev sahipliği yapıyormuş. İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Aragon, Auvergne ve Provence – her biri belirli bir bölümden sorumlu olan yedi dile veya doğum yerlerine göre dillere bölünmüş. Sokak her dil için bir han veya saray barındırıyor. Modern görünüşünü ise 1930'lardaki İtalyan restorasyonlarına borçlu. 14. ve 15. yüzyıllarda aslında işgalci bir ordu olan St John Şövalyeleri, Eski Kent'in kuzey kesimini bugün Şövalyeler Meydanı olarak bilinen bölgeye dönüştürmüş. Şövalyeler, yerel nüfusa ve potansiyel işgalcilere karşı kendilerini korumaya, güçlü kale benzeri köşklerin yanı sıra kuvvetlendirilmiş bir saray kurmaya başlamışlar.
Petaloudes, sahilden 7 km uzakta, Kelebekler Vadisi olarak da bilinen bir beldedir. Bu renkli böceklerin olgunlaştığı Haziran, Temmuz veya Ağustos'ta ziyaret ederseniz neden bu ismin verildiğini anlayacaksınız. Sezonda giderseniz tur otobüslerinin yoğunluğunu görünce şaşırmayın; Mevsim dışında giderseniz muhteşem orman yolunun, derelerin ve kendinize ait havuzların tadını çıkarabilirsiniz- ancak kelebekler olmayacak.
Dışarıdan, Muhteşem Büyük Saray 14. yüzyılda Şövalyeler Hastanesi tarafından yaptırıldığı zamanki gibi görünüyor. Ancak 19. yüzyılda yaşanan patlamadan sonra bugün görünen iç mekan, 'Faşist Dönem'in 18. yılında tamamlanan' (1940) bir İtalyan rekonstrüksiyonuymuş. En ilginç bölüm alt kattaki antik Rodos sergileri. 158 odadan sadece 24 tanesi ziyaret edilebilir; içerisinde antik mobilyalar, heykeller, freskler ve mozaik zeminler bulunuyor.
Osmanlı geçmişinin izlerini taşıyan Türk Mahallesi olarak da bilinen Hora’da Osmanlı hakimiyeti zamanlarında kiliseler camiye dönüştürülmüş. Bunlardan en önemlisi Sokratous'un tepesindeki renkli, pembe kubbeli Süleyman Camii'dir. Hora’da bulunan 18. yüzyıl Müslüman Kütüphanesi, 1794 yılında Türk Rhodian Ahmed Hasuf tarafından kurulmuş; nadir Farsça ve Arapça el yazmaları ile parşömen üzerine el yazması Koranlar koleksiyonunu barındırıyor.
Rodos'un en iyi panoramik manzarası 7. yüzyıl saat kulesinin tepesinden izlenebilir. 1856'da bir patlama sonucu hasar gören Barok unsurlar Fethi Paşa tarafından yeniden inşa edilmiş. Giriş ücretine aşağıdaki cafedeki terasta bir içki dahildir. En iyi zaman sabahın erken saatlerinde veya öğleden sonra geç saatleridir.
Kalenin duvarlarının kuzeybatı yamacında yer alan ve 1512'de Emery d'Amboise yönetiminde tamamlanan kapısı, Osmanlı toplarına dayanacak şekilde tasarlanmış iki adet büyük kulelerle korunuyormuş.
Tamam Restoran: Rodos’ta en çok önerilen restoranlardan birisidir. Gittiğinizde önünde uzun bir kuyruk görürseniz şaşırmayın. Rezervasyon almadığı için burada yemek yiyebilmek için kuyruğu beklemeniz gerekiyor. Ama kesinlikle beklediğine değecek! Beklerken şarap ikramını yudumlayabilirsiniz. Restoranın sahibi Andreas size samimi önerilerde bulunuyor ve kişi başı 35 Euro gibi bir hesap ödeyerek buradan ayrılabilirsiniz. Muhteşem Ege lezzetlerini tatmak için mutlaka bu restorana uğrayın!
Stegna Kozas Seafood Restaurant: Ladiko’nun biraz ilerisinde küçük bir sahil kasabası olan Stegna’da buunan bu restoran Anthony Quinn Koyu’na gittiğinizde yemek yiyebileceğiniz bir yer. 1932’den beri buranın uzun kumsalında hizmet veren lezzetli bir balık restoranı. Gün batımının tadını çıkararak balık yemek isterseniz mutlaka burayı denemelisiniz.
Tambakio Restaurant: St. Paul koyunda yer alan Tambakio’da öğle saatlerinde deniz mahsüllü Linguine ve roka salatası yiyebilir, barının tadını çıkartabilirsiniz.
Gorgona: Stegna kasabasında yer alan bu sahil lokantasında hayatınızda deneyimleyeceğiniz en güzel ahtapot ızgarayı yiyebilirsiniz. Zeytinyağlı sarımsaklı ekmekler ve birbirinden güzel mezeler eşliğinde servis edilen yemekler size unutamayacağınız bir ziyafet yaşatacak.
Mavrikos Restaurant: Kalamar dolma ve ahtapot ızgara yemek için iyi bir alternatif. Mürekkep balıklı risotto buranın spesiyali. Lindos eski şehir meydanında yer alan restoran son derece şık bir dekorasyona sahip.
Ta Kioynia: Sadece deniz ürünü yemek istemiyorum diyenler için kebap seçenekleri de var Rodos’ta. Bu restoranda kebapların tadına bakabilir, bizimkilerle karşılaştırarak puanını verebilirsiniz.
Koykos Restaurant: Rodos’a gelmişken tavernaya gitmeden olmaz diyorsanız doğru yerdesiniz! Avlusu, dekoru, içi, terası her yeri ayrı güzel bu tavernada fazla hesap da ödemeyeceksiniz!
Nikos Taverna: Türkler arasında epey meşhur olan Nikos Taverna, deniz ürünlerinde oldukça başarılı. Karidesini mutlaka denemelisiniz. Rodos’un yeni şehir kısmında yer alıyor.
Rodos'a İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanından haftanın belirli günlerinde tarifeli karşılıklı seferler düzenlemektedir.Yolculuk ortalama 1 saat 15 dk civarındadır. Rodos havalimanı adanın batı kıyısında İlysos bölgesinden sonra şehir merkezine yaklaşık 20-25 km mesafede yer alıyor. En ucuz Rodos biletleri için gidiyorum.com'u ziyaret edebilir ve en uygun Yunanistan Rodos uçak biletini satın alabilirsiniz. Rodos’ta konaklama seçeneklerini seyahatinizden önce değerlendirerek erken rezervasyon şansını yakalayabilirsiniz. gidiyorum.com seçtiğiniz lokasyonda, bütçenize uygun aralıkta seçeceğiniz otellerin tüm fırsatlarını karşılaştırmanızı sağlar.