Belçika’nın Flaman Güzelliği Brugge

Hepimiz Colin Farrell’in başrolünü oynadığı In Bruges filminden şehre az biraz hakim. Ve tabii ki film vizyona girdikten sonra Brugge şehrine gitme isteğinde de ayrı bir artış ve heyecan oldu. Belçika’da yer alan Brugge, şehrin Flaman denilen bölgesinde yer alıyor. Flemenkçe’nin genel olarak konuşulduğu şehirde birbirinden farklı çikolatalar, biralar, danteller ve Ortaçağ görüntüleri ile karşılaşabilirsiniz. Kuzeyin Venedik’i sayılan Brugge, 13.yüzyılda menkul kıymetler borsasının gelişmesine en çok katkı sağlayan şehirlerden biri olarak bilinir. Colin Farrell’n durduğu kocaman binayı hatırlıyor musunuz, hadi kalkın gidiyoruz!

Görülmesi Gereken Yerler

Grote Markt

Brugge’n büyük meydanı olarak bilinen yer şehrin merkezi ve en tarihi noktasıdır. 1 hektarlık bir alana yayılmış meydanın içerisinde 12.yüzyılda yapılmış bir çan kulesi ve 1887’de yenilenen bir mahkeme binası bulunur. 1302 yılında Fransa’ya karşı ayaklanmayı başarabilen flamanların başı olan Jan Breydel ve Pieter de Conick’in heykelleri de ana meydan da yer almaktadır. 1995 yılında meydanın hemen hemen her bölgesi yenilenmiştir. Meydanda farklı restoranlar, kafeler, hediyelik eşya dükkanları ve eğlence noktalarına rastlayabilirsiniz.

Aziz Salvator Katedrali

Bahsedeceğimiz katedral şehrin en büyük kilisesidir. Aziz Salvator Katedrali’ni kutsal yapan bir diğer şeyse, yıllar geçmesine rağmen yapının diğer yapılara oranla gördüğü zarar oranının neredeyse hiç olmasıdır. 10.yüzyılda yapılan katedral, 1830’da Fransız yönetimi tarafından yaptırılmıştır. Katedralin içindeki halılar 1731 yılında alınan halılardır ve hala kullanılmaktadır. İnanılır gibi değil! El ile boyanmış duvar resimleri ile gözleriniz kamaşacak. 19.yüzyılda İngiliz bir mimar tarafından katedral son halini almıştır. Kiliseye giriş ücretsizdir. Fakat kilisede yer alan özel odaları görmek isterseniz yetişkin 2.5 ve öğrenci 1.5 Euro gibi bir ücretle gezebilirsiniz.

Historium Müzesi

Yeni adını 2012 yılında alan Historium Müzesi, Orta çağ dönemlerinde Brugge’n ticaretin merkezi olduğu yıllarda yapılmış bir ticaret merkezidir. Şimdilerde müze olarak kullanılan yere gittiğiniz zaman içerisinde Ortaçağ filmleri izletilir ve rehberler eşliğinde kronolojik bir şekilde müzeyi gezersiniz. Müzeyi gezdikten ve sevdiklerinize hediyelik eşya aldıktan sonra yapacağınız son şey ise terasa çıkıp Büyük Meydan’ın görkemli görüntüsüne hakim olmaktır. Müzeye girmek için tam 13.5 Euro ve öğrenci 10 Euro gibi bir miktar ödemeniz gerekmektedir.

Gruuthuse Müzesi

Gelelim meşhur Lodewik van Gruuthuse ve tüm ailesinin kişisel eşyalarının sergilendiği müzeye. 15 ve 19.yüzyıllar arasında ailenin tüm fertlerinin kullandığı eşyaların yer aldığı müze, Gruit isimli bir biranın üretiminin tekelini almış ve bu üretim sonucunda da çok zengin olmuş Gruuthuse ailesinin, lüks içerisindeki hayatına tanıklık etmemizi sağlar. 2017 yılı boyunca tadilat ve yapım işlemlerinden dolayı kapalı olan müze 2018 yılı itibariyle artık halka açık bir hale gelmiştir. Çarşamba günleri hariç!

Çan Kulesi

Ortaçağ denildiğinde aklımıza ilk gelen şey çan kuleleridir. Döneminin ruhunu ve ihtiyaçlarını yansıtan çan kulelerinden biri olan kule, 1240 yılında yapılmıştır. Bu günlere gelene kadar birçok yapım ve restorasyondan geçen çan kulesi 83 metrelik bir uzunluğa sahiptir. Şehri 360 derecelik bir açıyla izleme fırsatını elde edebilmek için kulenin en tepesine tam 366 basamak çıkarak ulaşmanı gerekiyor. Korkmayın, yukarı çıktığınız zaman isterse 1000 basamak olsun çıkarmışım diyeceksiniz! 10 Euro karşılığında Brugge yukarıdan bakma fırsatı elde edebilirsiniz.

Minnewater Parkı

Binalar, müzeler, kiliselerden biraz nefes de almak lazım. Gelin sizi Minnewater Parkı’na götürelim. Şehirden uzaklaşıp içinizi huzurla doldurup biraz mola vermek için oldukça uygun bir alan olan parkın Türkçe anlamı aşk gölüdür. Parkın içerisinde yer alan gölün çevresinde piknik yapabilir, sıcacık kahvenizi yudumlayabilir sevdiklerinizle hoş bir sohbetin içerisine dalabilirsiniz. Şehir merkezinde yer alan meydandan 20 dakikalık bir yürüme mesafesinde bulunan parkta temmuz ayında Cactus müzik festivali gerçekleştiriliyor. Eğer o zamana getirirseniz, huzur ve dansı birleştirerek deşarj olabilirsiniz.

Brugge Yeme İçme

Şimdi Brugge gibi bir şehirde ne yiyeceğim sorusu pek geçerli bir soru değil. Sorduğunuz o soruya şu şekilde ekleme yapmak en doğrusu : ‘’Biranın yanında ne yemeliyim? Brugge insanı bira içmeye bayılıyor. Biranın yanında da haşlanmış midye ve patates kızartması yemeye. Ayrıca deniz ürünlerinden Fransız karidesi de biranın yanında en çok tercih edilen yiyeceklerden. Genel olarak fast food’a yakın bir kültür benimsemiş olan Brugge halkı, tatlılara da ayrı bir hayranlık besliyor. Waffle waffle olalı bu kadar lezzetli olmamıştı diyeceğiniz wafflelar burada gaufre ismiyle biliniyor.

Ulaşım ve Konaklama

İstanbul’dan Brugge direkt uçuş bulunmamaktadır. Brugge gitmek için öncelikle Brüksel şehrine gidilmeli ve oradan aktarma yaparak Brugge ulaşılmalıdır. Bu aktarmalı yolculuk yaklaşık 4 saat sürmektedir. Brugge kalmak için size önerdiğimiz ilk yer büyük meydanın olduğu yer olacaktır. Restoranların orada olması, ulaşım imkanlarının daha geniş olmasından dolayı büyük meydanda geceliği 20 Euro’dan başlayan fiyatlara konaklayabilirsiniz.