Bordeaux, Fransa’nın güneybatısındaki Nouvelle-Aquitaine Bölgesi’nin Gironde sınırlarındaki en büyük kentidir. Kuruluşu İsa’dan önce 3. yüzyıla dayanan şehir, bugün Fransa’nın en önemli liman kentlerinden biridir. Fransa’da Paris’ten sonra tarihi dokusunu en iyi şekilde koruyabilen kenttir. 8. yüzyıldan bu yana şarap endüstrisinde lider olan şehir aynı zamanda barındırdığı öğrenci nüfusuyla da gençlere hitap eden bir kenttir. Bordeaux, şehir olarak en büyük gelişmeyi 18. yüzyılda kaydetmiştir. Bugünkü Barok şehir silüeti 18. yüzyılda oluşmuştur.
Bölgede bilinen en eski yerleşim birimi Saint-Pierre Mahallesi’dir. Buranın çevresinde 18. yüzyılda gelişen mimari, bugün birçok turistin bu bölgeyi ziyaret etmesinin nedenidir. Yapıların çoğu aslına uygun restorasyondan geçmiş olsa da Ortaçağ’dan kalan yapıları da görmek mümkündür. Bir ticaret noktası olduğu için, sokaklarına verilen isimler de hangi ürünün ticaretini yapan tüccar sınıfı çoğunluktaysa ona göre verilmişti. Mumcular Sokağı gibi. Alışveriş için tercih edilen Sainte Catherine Caddesi ve bar ve bistroların olduğu La Victorie Caddesi de bu bölgede yer alır. Ayrıca La Victorie’nin merkezinde Roma döneminden kalan Victory Arch’ı da görmeyi ihmal etmeyin.
Devrim öncesi Fransa’nın en büyük tiyatrosudur. Kendisinden sonra inşa edilen tiyatro ve opera binalarının prototipi olma özelliği taşır. Eski tiyatro binası büyük bir yangında kül olduktan sonra mimar Victor Louis tarafından 1773’te yapımına başlanmış ve 7 sene sonra tamamlanmıştır. Neo-klasik üslupla tasarlanmış binanın ön cephesindeki 12 korint sütunun üzerinde 9 ilham perisi ve 3 Yunan Tanrıçası’nın heykelleri bulunur. Bugün Opera National de Bordeaux ve National de Bordeaux Balesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Salonda görülen mavi beyaz ve altın renkler Fransız Kraliyet renkleridir. 1990-91 yılları arasında restorasyonu yapılan bina bugün hala hizmet vermektedir.
Paris dışında ülkenin en büyük sanat müzesi olan Beaux-Arts, Bordeaux Katedrali’nin batısında yer alıyor. Müze koleksiyonları 19. yüzyılda Pierre Lacour tarafından toplanmaya başlamış, koleksiyon büyüdükçe bina bugünkü yeri olan Rohan Sarayı’na taşınmıştır. 15. ve 17. yüzyıl arası resim, heykel ve çizimlerin yer aldığı koleksiyon Napolyon’un da işgal ettiği yerlerden getirdiği eserlerle zenginleşmiştir. Dünyaca ünlü birçok ressamın eserlerini bu müzede görebilirsiniz.
Yeni sarayın inşaasıyla birlikte yeni bir Kraliyet Meydanı olarak tasarlanmıştır. 1729-33 arasında etrafındaki binalarla birlikte ünlü mimar Jaques Gabriel tarafından tasarlanmıştır. Fransız Devrimi sırasında yıkılmadan önce meydanın tam ortasında Kral 15. Louis’nin heykelinin bulunduğu biliniyor. Meydan ve etrafındaki binalar 18. yüzyıl Bordeaux mimarisinin en önemli örneklerini barındırmaktadır. Meydandaki Borsa Sarayı 18. yüzyılda şehrin yenilenmesi sırasında yapılmış ve şehrin zenginleri tarafından krala hediye edilmiş. Paris'teki ünlü Versailles Sarayı’na benzetilecek şekilde inşa edilmiş. Sarayın karşısında ayna etkisi veren birkaç santim derinliğindeki bir havuz bulunuyor; Miroir D’eau yani Su Aynası.
Havuzun içindeki su artırılıyor, azaltılıyor bazen de buhar püskürtülüyor. Böylece gündüz ve gece devam eden bir görsel şölen ortaya çıkıyor. Havuzdan bisikletiyle, kaykayıyla geçen insanlar, birbirine su sıçratan çocuklar, suda koşuşturan köpekler, gelip geçen tramvay manzaraya apayrı bir renk katıyor.
Orjinal adı La Cite du Vin olan müze, şehri ikiye bölen Garonne’un kıyısında Bacalan Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Dış cephesi bir şarap sürahisini andıran yapı çağdaş mimari örneklerinden biridir. Müzede şarapçılık tarihi, şarap ticareti, üzüm yetiştiriciliği gibi konularda detaylı sergiler bulunuyor. Sergilerin yanı sıra şarap imalatı hakkında seminerler ve atölyeler de düzenleniyor.
Roma Katolik Kilisesi’ne bağlı katedral Saint-Andre Katedrali olarak da anılıyor. Orjinal üslubu Romanesk olan yapı 13 ve 14. yüzyılda yapılan eklemelerle Gotik tarza dönüştürülmüş. 1096 yılında Papa II. Urban tarafından kutsanan yapı, Bordeaux-Bazas Başpiskoposluğu’na ev sahipliği yapmaktadır. Yanında, adını Başpiskopos Pey-Berland’dan alan bir de çan kulesi bulunan katedral hem Fransa’nın Ulusal Anıtlar statüsünde hem de UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’ndedir.
1935 yılında Fransa Tarihi Anıtlar listesine alınan bahçe Versailles’dan ilham alınarak yapılmıştır. 10 hektarlık bir alana yayılan parkın içinde bir Doğa Tarihi Müzesi, botanik bahçe ve çocuk oyun alanları bulunuyor. 1746’da yapılan bahçe 1858’de bir şehir parkı haline getirilmiştir. Doğa Tarihi Müzesi, daha önce Lisleferme Oteli olarak kullanılan binada bulunmaktadır.
14 ile 16. yüzyıl arasında inşa edilen Gotik kilisenin çan kulesi, 15. yüzyılda binadan ayrı olarak inşa edilmiştir. 1881 yılında kulenin altında bir Gallo-Roman mezarlığı keşfedilmiştir. Yapı, Fransa’nın listelenmiş yapıları arasındadır. Kule, Nisan ve Ekim arasında her gün ziyarete açıktır.
Yeterince özel olan Fransız mutfağının içinde de özel bir yeri olan Bordeaux mutfağı dünyada gastronominin ana lokasyonlarından biri olarak kabul edilir. Ürettiği şarapları, ballı ördeği ve tatlılarıyla dünyaya adını duyuran Bordeaux’nun geleneksel yemeği Entrecôte à la Bordelaise’dir. Paullia midyesi, Gironde havyarı, istiridye ve ıstakoz gibi deniz ürünleri de en önemli lezzetlerindendir. Cannele Bordelais adındaki tatlı geleneksel tatlısıdır ve özel bir yöntemle yapılır. Şişte pişirilmiş kuzu, ördek ciğeri, kaz ciğeri, ördek yağında pişmiş patates, Chalorais tournedos ve kekikli kuzu dilimi de Bordeaux’da deneyebileceğiniz lezzetler arasında.
Şarabın anavatanı Bordeaux’ya yapacağınız seyahatiniz için “son dakika uçak bileti” ve “kampanyalı uçak bileti”ni gidiyorum.com'da bulabilir ve yolculuğunuzu hesaplı hale getirebilirsiniz.
gidiyorum.com'da Bordeaux’dadaki oteller arasından bütçenize uygun olanları belirleyebilir, tercih ettiğiniz lokasyondaki otellerin odalarını erken rezervasyon fırsatından yararlanarak ayırtabilirsiniz!