Yeryüzünün En Kuzeyindeki Metropol: Moskova

Kentin ismine dair farklı görüşler olsa da, kökeninin içinden geçen nehrin adından kaynaklandığı kabul edilir. Moskova, 1917 Ekim Devrimi’nin ardından SSCB’nin başkenti oldu ve bugün hala Rusya’nın başkentliğini yapıyor. Rusya’nın nüfus açısından en büyük kenti olmasının yanı sıra, mimari ve ulaşım açısından da dünyanın önde gelen şehirleri arasındadır. Metro ağı dünyanın en derin yeraltı taşıma sistemidir. Bunun yanında Moskova Metrosu zengin mimarisi ve 200’ü aşkın istasyonuyla şehrin simgesel yapılarından biri halindedir.

Rusya’nın iki federe şehrinden biridir ve Rus Hükümeti’nin merkezidir. Şehirde 124 Yükseköğretim Kurumu faaliyet gösterir ve şehir birçok farklı etnik kimliğe ev sahipliği yapar.

Görülmesi Gereken Yerler

Moskova Metrosu

Josef Stalin döneminde inşasına başlanan metro, devrin komünist işçileri ve Komsomol denen gençlik kolları tarafından yapılmıştır. Devlet eliyle işletilen metronun toplamda 182 istasyonu bulunuyor. Büyüklüğü dünyadaki diğer metrolarla karşılaştırılsa da, iç mimari ve dekorasyon anlamında dünyanın en güzel metro ağı olarak kabul ediliyor. Metro, kendi başına Moskova için turizm kaynağı sayılmaktadır. Şehre gelen turistler ulaşımın haricinde özel olarak metroyu hattını görmek için de metroyla ulaşımı tercih ediyorlar. Metrodaki 12 hattın her birinin kendi rengi vardır. Hatlar genellikle Moskova'nın dışından merkezine doğru yönlenmiş. Sadece çember isimli -ring- hattı tüm diğer hatları keserek transfer hattı gibi kullanılmasını sağlamıştır. İlginç bir uygulama olarak, istasyonlardaki anonsu yapan kişi erkek ise bindiğiniz trenin yönü Moskova'nın merkezine doğru gidiyor, kadın ise merkezden dışarı doğru gidiyor anlamı taşıyor. Ring hattı için erkek anons sesi saat yönünde, kadın anons sesi saatin ters yönünde yol aldığınızı gösteriyor. II. Dünya Savaşı sırasında metro bir yeraltı karargahı olarak kullanılmış, Stalin şehri terk etmeyerek savaşa burdan komuta etmiştir. Savaşın ardından metronun bombaya dayanıklı biçimde güçlendirilmesine karar verilmiş, istasyonlar ve kapılar herhangi bir nükleer saldırı için korunaklı biçimde inşa edilmiş. Trene binerken çift kapıdan geçerek biniyorsunuz. Ayrıca metro kitle imha silahlarına karşı da güvenlikli inşa edilmiş. Tüm hava bacalarına, herhangi bir virüsün bulunması halinde içeridekileri bu virüsten etkilenmemeleri amacıyla filtre eklenmiş. Havalandırma bacalarındaki filtreler hava aktarımını sağlamakla birlikte gürültüyü de boğuyor. Komsomolskaya İstasyonu’nda Lenin’in büstü de bulunmaktadır. Metronun tüm tabelaları kiril alfabesi ile yazılı olduğu için elinizde harita olmadan yönünüzü bulmakta zorluk çekebilirsiniz.

Kızıl Meydan

Rus tarihinin en önemli olaylarına sahne olan meydan, inşasından önce Moskova’nın en büyük pazar alanı olarak kullanılmış. 15. yüzyılda Kremlin’in duvarları tamamlandıktan sonra inşasına başlanmış ve Kremlin’den bir hendekle ayrılacak şekilde yapılmıştır. Bu hendek 1812’de kapatılmıştır. 1924’te Vladimir Lenin için meydanda ahşaptan bir mozole inşa edilmiştir, 1930’da mozole granitten tekrar yapıldı ve ziyarete açılmıştır. Sovyetler döneminde her 1 Mayıs ve 7 Kasım’da  geçit törenlerinin düzenlendiği ve kutlamaların yapıldığı bir merkez haline gelmiştir. 1990 yılında Unesco Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan meydanda, 2008 yılında Sovyetler Birliği’nden sonra Nazi Almanyası’na karşı kazanılan zaferin yıldönümü olan Zafer Bayramı’nda ağır askeri araçlarla geçit töreni yapıldı. 2010’daki kutlamalara Nato askerleri de ilk kez katıldı. Meydanda Lenin Mozolesi, Kremlin Duvarı Mezarlığı, Kremlin, Devlet Tarih Müzesi, Vasili Blejanni Katedrali yer almaktadır.

Lenin Mozolesi

Mimar Aleksey Şçusev tarafından tasarlanan bina ölümsüzlük anlamı vermesi için küp şeklinde yapılmıştır. Kullanılan kırmızı granit komünizmi, siyah labrador ise yası temsil eder. Lenin’in naaşının konulacağı bir mozolenin yapılması Stalin’in fikridir. Yapımına 1924’te başlanan yapı ilk olarak ahşap tasarlanmıştır. Granit yapı 1930’da ziyarete açılmış. Stalin’in de mezarı mozoleye defnedilmiş ancak 1961’de Nikita Hruşçov'un talimatıyla Stalin’in naaşı buradan çıkarılarak diğer Sovyet komutanlarının yanına Kremlin Duvarları önüne gömüldü. Mozole Sovyet döneminde kutlamaların merkezi konumunda olmuş. Ekim Devrimi, 1 Mayıs ve Zafer Bayramı kutlamalarında mozolenin üzerinde Sovyet liderlerinin yer alacağı bir tribün yapılmıştır. Üst rütbeli subaylar törenleri buradan izler ve halkı selamlarlardı. Mozoleye giriş ücretsizdir ancak yanınızda kamera veya cep telefonuyla giremiyorsunuz. Görüntü alınması ve mozolede saygısız bir pozisyonda durulması yasaktır.

Kremlin

Kremlin devrimden önce Rus Çarı’nın ikamet ettiği şatodur. 15. yüzyılda şatonun yerine İtalyan mimari üslubunda yeni bir saray yapılmış, daha sonra aralıklarla Beklemişhev Kulesi, Borovitskaya Kulesi, Aziz Nikola ve Aziz Flor kapıları eklenmiştir. III. Ivan döneminde komplekse Bizans üslubunda birkaç katedral daha eklenmiştir.  Kremlin'in önemli yapılarından olan Büyük İvan Çan Kulesi'nin yapımına 1505'te başlanıp 1600’de tamamlanmıştır. Kulede dünyanın en büyük çanı olan 218 ton ağırlığındaki Çar Kolokol (Çanların Çarı) bulunur. 1838-1849 yılları arasında Bolşoy Kremlyovskiy Dvoryets (Büyük Saray), 1934’te Kremlin Tiyatrosu, 1961'de Kongreler Sarayı yapılmıştır. Kremlin bugün Rusya’nın simgesi durumundadır. Sarayın bahçesinde toplamda 9 adet kilise bulunuyor. Kiliselerin mimarisi ve ikonaları görülmeye değer.

Gorki Parkı

Tarihi 1753’e kadar uzanan park Moskova’nın kültür ve dinlence merkezlerinden biri. Parkın önünden geçen nehirde yüzmeye izin verilmiyor ancak kıyısında plajlar bulunmakta. Çocuklar bu uzun kumsalda oynayabilir ve onlar için kurulan atölyelerde keyifli aktiviteler yapabilirler. Ayrıca parkın içinde bir lunapark da bulunuyor.

Yetişkinler içinse yoga, Çin cimnastiği, buz pateni, dans, tenis, masa tenisi ve satranç gibi aktiviteler var. Gün ve saatleri belirli bu aktiviteler için programlara bakmayı unutmayın. Ayrıca bisiklet kiralayabilir veya uzmanlarla beraber fitness yapabilirsiniz.

Parkta farklı zevklere hitap eden kafe ve lokantalar da mevcut. Yemek yemeyi arzu etmeseniz bile Sovyet dondurmasını mutlaka tatmalısınız.

Puşkin Müzesi

1912’de Moskova Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar ve Antika Kabinesi olarak kurulan müze, Moskova’nın başkent olmasının ardından Hermitage başta olmak üzere diğer müzelerden gelen eserlerle zenginleştirilmiş ve Rusya’daki en zengin Avrupa sanatı koleksiyonuna sahip olan müze haline gelmiştir. Mısır piktogramlarından Pablo Picasso eserlerine kadar geniş bir yelpazede eser barındıran müzede, Türkiye’den kaçırılan Troya Hazineleri de sergilenmektedir. Müzenin arkeoloji ve nümismatik koleksiyonları da oldukça dikkat çekici. Rus şair Aleksandr Puşkin’in 100. ölüm yıldönümünde müzeye adı verildi.

Kozmonotluk Anıt Müzesi

1964’te Uzay Fatihleri Anıtı’nın açılışından 17 yıl sonra, Yuri Gecesi’nden iki gün önce, Yuri Gagarin’in uzaya çıkışının 20. yılında açılış seremonisi yapılmıştır. Müzede Sovyetler ve Rusların uzayla alakalı keşif ve modellemelerinin sergileri bulunuyor. Müzede astronomi, uçusun tarihi, uzay keşifleri ve uzay teknolojisiyle ilgili bilgiler verilir. Sovyet Uzay Programı’na odaklanan müzede Gagarin, Sergey Korolev, Sputnik ve Soyuz’a dair fazlaca içerik bulunuyor. 3 yıllık bir yenileme çalışmasının ardından Çin, Avrupa, ABD ve NASA’nın uzay çalışmalarına da bölüm ayıran müzede, Kozmonotlar Geçidi adında yayalara ayrılmış ve Sovyet Uzay Programı’nda katkısı olan önemli astronotların heykelleri olan bir yol bulunmakta.

Tretyakov Devlet Galerisi

Tüccar Pavel Tretyakov’un kişisel koleksiyonlarıyla temeli atılan müze, 1893’te şehir müzesi olarak açılmış. Sovyet yönetiminde müze devletin eline geçmiş ve II. Dünya Savaşı sırasında Novosibirsk’e taşınmış. Sovyetler Berlin’e girdikten 1 hafta sonra eski yerine taşınarak yeniden açılmış. 250 sanatçının 130 bin eserinin sergilendiği müze, dünyanın en önemli güzel sanatlar koleksiyonlarından bazılarına sahip. Rus resminin önde gelen isimlerinin eserlerini yakından görmek için mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden.

Moskova Mutfağı

Rusya denince akla gelen ilk yemeklerden biri Borsch çorbası. Bir diğeri ise lahanadan yapılan Shchi çorbası. Özellikle hava soğukken sıcak bir çorba denemeniz hiç fena olmayacaktır. Haçapuri, peynir ve yumurtayla yapılan bir hamur işi. Şekli bizim pidelerimize çok benzeyen Haçapuri Moskova’da deneyebileceğiniz lezzetlerden. Pirojki ise krep veya pancake gibi kahvaltıya özgü, yanında tatlı veya tuzlu kahvaltılıklarla beraber tüketilen bir yiyecek. Sade, patatesli, lahanalı veya peynirli olanlardan herhangi birini tercih edebilirsiniz. Pelmeni’nin en lezzetli Moskova’da. Rusya’nın geneline göre biraz daha büyük yapılan ve mantıya benzeyen yemeğin patates ve peynirli olanları da var. Fransa tatlılarından biri olan Şarlot’un Rus yorumu olan Şarlota’yı da mutlaka deneyin.

Balık da Rus mutfağının vazgeçilmez malzemelerinden biri. Moskova’da tercihinizi balıktan yana da kullanabilirsiniz.

Rusya’nın geleneksel yemeklerinden biri olan dünyaca ünlü Stroganoff ise diğer seçeneklere göre biraz daha pahalı.

Yemek için GUM alışveriş merkezindeki restoranlar arasından da seçim yapabilirsiniz.

Ulaşım ve Konaklama

Türkiye’den Moskova’ya direkt veya aktarmalı uçuşlarla seyahat etmeniz mümkün. “Türk Hava Yolları”nın “tüm uçuşlar"ı arasından “ekonomik uçak bileti” aramalarınızı gidiyorum.com üzerinden yaparak "en ucuz uçak bileti”ne ulaşabilirsiniz.

Her bütçeye uygun konaklama imkanlarına gidiyorum.com'dan ulaşabilir, erken rezervasyon fırsatlarından yararlanabilirsiniz.